Kayıtlar

Almanya 2022 18. Gün Berlin

Resim
 Berlin Berlin'deki ikinci günüme Doğu Almanya zamanını anlatan DDR Museum'u gezerek başladım. Bu müze çok büyük bir müze değil. İçeride Berlin'in ikiye bölündüğü dönemlerden kalma pek çok detay var. Bonn'da gezdiğim Federal Almanya Tarihi müzesinin tam zıttı aslında. Yine de müzeyi gezerken belli bir anti-komünizm hissediyorsunuz.  İnteraktif müzecilik ara ara yapımcı olarak çalıştığım Dreambox şirketinin uzmanlık alanlarından biri. O yüzden bu konuda kendimi geliştirmek için zamanında epey bir araştırma yapmıştım. Bu müzede de çok ilgi çekici interaktif müze enstelasyonları vardı. Bu arabaya binip eski Doğu Berlin'de gezebiliyorsunuz örneğin. Tek dezavantajı çok sıra olduğu için beklemeniz gerekiyor. Benim Almanya'daki son günüm olduğu için bununla vakit kaybetmek istemedim. Müzenin içinde bir çok dekorda açılan çekmeceler var. Bu çekmeceleri açınca içlerinden kimi zaman bir ekran çıkıyor, bir şeyler izliyorsunuz, kimi zaman tablolar, istatistikler, ya da olim

Almanya 2022 17. Gün Berlin

Resim
 Berlin Berlin'de geçireceğim iki günün ilkine, kaldığım evin yakınında bir cafede Okan'la bir şeyler atıştırıp kahve içerek başladık.  Audréy Cafe isimli bu şirin yerde egg benediktimizi yiyip portakal suyumuzu içerek tam bir pazar kahvaltısı yaptık. Cafede garsonluk yapan güzelce kızın üstündeki tshirt kahvaltı boyunca dikkatimi çekti. Boticelli'nin Venüs'ün doğuşu tablosu boylu boyunca tshirtün üstüne basılmıştı. Okan hesabı öderken ben de "bir daha böyle bir cümleyi nerede kuracam" diye kendime cesaret verip kıza "Güne, Boticelli'nin Venüs'ün Doğuşu tablosuyla başlamayı hiç beklemiyordum. Sayende günüm daha güzel başladı" dedim. Kız teşekkür etti ama kıpkırmızı oldu. Bu kadar utanacağını tahmin etmemiştim. Okan da "böyle şeyler burası için aşırı beklenmedik" diyerek şaşkınlığını ifade etti. Kız hayatı boyunca böyle bir söz duymamış bile olabilir dedi. Bana çok garip geldi bu durum. Bu kadar basit bir günlük kompliman neden bu ka

Almanya 2022 16. Gün Köln - Berlin

Resim
 Köln Kavimler göçü isimli blog yazıma hepiniz hoş geldiniz. Bir reklam filmi için yaptığımız zoom toplantısının ortasında gizlice bir sekme açıp gidiş dönüş uçak biletlerimi aldığımda elimde kesin olan sadece iki lokasyon vardı. 12 Ağustos Stuttgart ve 30 Ağustos Berlin. Bu iki şehir arasında 18 gün boyunca bazen trenle bazen bisikletle hangi şehirlere uğrayacağım, nereleri göreceğim, ne yaparak zaman geçireceğim belirsizdi. İtiraf ediyorum ki bunu planlamak en az seyahatin kendisi kadar zevkliydi benim için. 15 gün boyunca bölgesel trenleri kullanarak görmek istediğim çoğu yeri gördüm. Dönüş biletimin tarihi yaklaşınca da kendimi Berlin'e atacak bir yol bulmak için çeşitli opsiyonları değerlendirdim. Almanya'da hızlı trenler de çok iyi çalışıyor ancak fiyatları uçak bileti fiyatlarına yakın. Özellikle son dakikaya kaldıysanız yer bulmanız da imkansıza yakın. Bu yüzden gözümü karartıp bir tam gün sürecek bölgesel tren aktarmalı 554 kilometre yolu göze almaya karar verdim. Bu y