Güneydoğu Asya 4. Gün Siem Reap

Siem Reap





Kanat fotoğraflarını pek bi seviyorum. Özellikle cam kenarına oturmadığın ama orta koltuktan boynun kırılırcasına görmeye çalıştığın yerleri biraz kontrast basarak çiçek gibi ortaya çıkarıyorlar. Burası yağmur ormanlarının içindeki bir zamanların metropol kenti, şimdinin yeni turistik gözdelerinden Siem Reap.

Angkor Wat, hani şu "Ölmeden önce görmeniz gereken 100 yer" listeleri vardır ya, işte benim listemin ilk basamaklarından biriydi. Diğeri de Peru'daki Machu Picchu. Burası 400 kilometre karelik alana yayılan tarihi Khmer Tapınakları ve şehirlerinden oluşan bir yerin en büyüğü ve sadece 1,6 kilometrekarelik alanını kaplıyor. Kurulduğunda burada 1 milyon kişi yaşıyormuş. Avrupa'da o dönem ülke nüfusları o kadar. Biz burada bir şehirden bahsediyoruz. Detaylarına yarın gireceğim tapınağın. Bugün'ün olayı Kamboçya'ya giriş, yerleşme, yemek, ıvır zıvır. 


Çok tatlış mimarili bir hava alanı karşıladı bizi Siem Reap'ta. Buraya indiğinizde "gelişmiş bir memleketle mi karşı karşıyayız acep" diye düşündürüyor hükumetler bu hava alanlarıyla amma biz Bangkok'tan tecrübeliyiz. Şehre ayak basmadan yorum yapılmaz, özellikle de tuvalet kağıdı ve kağıt havluları kullanmadan. Daha önce de söylemiştim, ülkelerin gelişmişlik düzeyleri bence bununla bağlantılı diye. Bu civarda genelde zımpara kağıdı, kese kağıdı gibi konfordan yoksun materyaller kullanılıyor. Ya arkadaş şu kavanoz dipli dünyada bi biz miyiz götüne önem veren. Bu nasıl bir eziyettir. Hele o Kazakistan'a her şeyi gönderen Türk firmaları,  bi solo bişey gönderemediniz mi bilader. 


İçeride Dünya'nın neresinden gelirseniz gelin sizi bir vize bölümü karşılıyor.  Bu kısım fotoğraf çekmenin yasak olduğu, kişi başı 20 Amerikan Doları karşılığı pasaportunuza "şak" diye vize yapıştırılan bölüm. Burada 1 vesikalık fotoğraf istiyorlar sizden .Eğer yanınızda yoksa hiç panik yapmayın bizim gibi. Yalnızca 2 dolar farkla Kamboçya Devleti fotoğrafınızın eksik olduğunu resmî olarak görmezden geliyor. Hava alanı çıkışında bir taşıma birliği şehre gidebilmeniz için size yol gösteriyor. Tayland'ın yılışık "taksi var, tuktuk var abi" sisteminden sonra fiyat tarifesinin belli olduğu bu organizasyon bizi epey bir şaşırttı. Taksi ücretini gişeye ödüyorsunuz sonra taksiciye adresi söylüyorsunuz. Hepsi bu. 



Bu medeniyet taksici size seyahatinizi planlarken taksi ile tur yaptırmak için darlayana kadar devam ediyor. Bu birlik aslında sayıları çok olan taksilere bir fırsat vermek için kurulmuş. Her taksiye haftada bir gün sıra geliyor. Taksici de müşterisine 1 günlük ya da daha fazla günlük tur satmak için uğraşıyor yol boyunca. Burası 1992'ye kadar Unesco Kültür Mirası listesinde değilmiş. O tarihten sonra turizm aşırı hızlı gelişmiş. Öyle ki dolar burada genel geçer para birimi haline gelmiş. Yani şehre geldiğiniz gibi sakın para bozdurmayın yerel para biriminde. Çünkü zaten turistik alanlarda direk dolar geçiyor. Ülke aslında çok ucuz. ama 1 dolar 4088 Kamboçya Riel'i olduğundan turistik yerlerde dolar almak daha karlı oluyor yerel halk için. 1 KG pirinç markette 2000 Riel, Tuktuk ile şehir içinde seyahat 1 dolar. Yani kısacası bu sırtçantasıyla üç paraya dünyayı gezen bir tayfa var ya (http://www.varunagezgin.com/) hani senelerdir hepimizin ibretle takip edip "ben de yapçam" dediğinde 5-10binlik olduğu kitle. İşte onların cenneti burası.



Normalde seyahatlerde ya önceden rezervasyon ile booking.com'dan ya da airbnb'den yer ayırtıp kalacağımız yer ile ilgili zaman kaybetmeyiz ama bugünkü uçuşumuz biraz günün ortasına denk geldiği için sırtımızda çantalarla gezmeyi göze alıp çatkapı otel bulabilir miyiz onu deneyelim dedik. Özellikle burada Airbnb ya da Booking'de olmayan bir çok otel ve konukevi var. Zira kaldığımız Pura Vida otel odamız Booking'de 30 dolarmış, biz 20 dolara kaldık gecelik. Bu arada Siem Reap şartlarına göre pahalı bile kalıyor burası. Aynı zamanda masaj hizmeti de veren bu otelde kişi başı yalnızca 5 dolar karşılığı bir saatlik ayak masajı yaptırabiliyorsunuz. Yürümekten karasular inen ayaklarınıza çok iyi geliyor. Tavsiye ediyorum.





Siem Reap birden bire başına talih kuşu konup tası tarağı toplayıp çarıklarla şehre yerleşen Kemal Sunal'ın bir şehre uyarlanmış hali gibi. Yollara uygulanan asfalt her yağmurda şu kırmızı çamur tabakası ile kaplanıyor. Bu çamur da inşaatta kullanılan bir kil çeşidi anladığımız kadarı ile, çünkü insanlar yağmur sonrası sokaktaki çamurları topluyorlar. Bir de kablo sistemini tam çözememişler galiba, her eve merkezden kablo mu çekmişler, nedir anlayamadık.





Buraya gelip de "I love Tuktuk" t-shirt'ü alıp dönen turistleri gerçekten hayretle anacağım. Tuktukçular kadar yılışık bir topluluk olamaz. Yolda yaya yürümek gerçekten imkansız. Özellikle bizim gibi yürümeyi seviyorsanız her 10 saniyede bir farklı bir Tuktuk'çunun "Yelloooo, TUKTUK?" sesiyle karşılaşıyorsunuz. Bizim turistik mekanlarda sizi kolunuzdan tutup içeri çekmeye çalışan garsonlardan daha beterler. Ana caddeler hariç sokaklar hep toprak yol. Burası ülkenin ikinci büyük şehrinin merkezi bu arada. Böyle bakınca her gelenden 20 dolar almalarına "az bile alıyorlar" demek lazım. Tabi ülkenin yakın tarihini inceleyince gerçekten bu kadar fakir olmalarını çok iyi anlıyorsunuz. 2 milyon insan ölmüş kızıl kmerler yönetiminde. Ülkenin tüm yetenekli, yetişmiş insanlarını öldürüp geri kalanları da köylere yerleştirip tarlalarda çalıştırmak ney lan.






Yemek de çok ucuz tabii ki burada. Ama Tayland'a benzer olarak her yemek de yenmiyor. Biz yine küçük bir koreli olarak doğması gerekirken adres karışıklığından Düzce'de doğmuş olan Eda sayesinde "bildiğimiz" yemeklerden şaşmadık.  Yarın büyük gün. Angkor Wat....







Yorumlar

  1. i love walk baskılı bi T-shirt giymek Tuktukculerden kurtulma şansı olabilirmi acaba hakan abi :) bizim dolmuşcular gibi direk yürüdüğün yöne bakıyorlarsa 'gelirmi lan bu' diye o zamanda nafile tabi,elektrik kabloları bu tarz yerlerde bi kaç kişinin elinde belli sadece onlar biliyor tamir edebiliyor havası var kabloların düzeninde sanki,Booking gibi site uygulamarından bir daha nefret ettim,ülke durumunu iktisati durumunu şunu bunu hiç göze almayarak söyluyorum 5 dolara ayak masajı çok acımasızca 1 dolara taksi çok daha mantıklı :) Pub street'i çok beğendim,karşılama hizmeti anlattığın kadar'ile doğru (olması gereken) tahmin ediyorum abi,oda konaklama güzel,çamur hoş üzerine basılması daha zevkli :) alıp götüruyorlarsa enterasan,sonraki rezervasyonlarınızı heyecanla beklemekdeyiz efenim,saygılar sevgiler abi.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BELÇİKA-FRANSA 2023 7. Gün Brüksel

İtalya 10. Gün Floransa-Pisa-Livorno

BELÇİKA-FRANSA 2023 3. Gün Lille - Kortrijk - Oudenaarde