BELÇİKA-FRANSA 2023 4. Gün Kortrijk

 Kortrijk

Ronde yarışından sonra eve döndüğümde yorgunluğu çok hissetmemiştim. Ertesi sabah yataktan kalkamayacak kadar şiddetli diz ağrısı ile uyanmak moralimi bozdu. Zaten planımda kaldığım şehri gezmek vardı ama yine de o şehri haldır huldur gezemeyeceğim gerçeği yüzüme çarptı. Eve 3.6 kilometre mesafedeki Decathlon mağazasına gidip hem gevşeyen vidalarımı sıkmak için anahtar takımı almayı hem de dizime bir dizlik takviyesi yapmayı istedim. Yol üstünde bir sandviç dükkanında yine çok lezzetli bir soğuk sandviçi 6 Euro'ya mideye indirdim. Yukarıda resmini gördüğünüz şatoysa önünden geçerken dikkatimi çeken bir restoranmış. 't Witkasteel isimli restoranın tadım menüsü 69€. Lüks bir restoran için çok değil. Meraktan internet sitesini gezip araştırdım. Şaşırtıcı olan şey yaratıcı yemeklerinin olmaması. Patates kızartması ve biftek var tadım menüsünde de.  

Decathlon alışverişimi yaptıktan sonra şehir merkezine doğru geri döndüm. Meydanda pazar kurulmuştu. Avrupa şehirlerinde klasiktir. Belli günlerde öğlene kadar şehir meydanına pazar kurulur. Ben de bu pazarları gezip fiyat kıyaslamayı çok severim. Hem pazarı hem de şehri biraz dolaştıktan sonra Carrefour'a girdim. Biraz çikolata ve enerji verecek atıştırmalıklar aldım. Bir de kahvaltılık peynir ve sürülebilir soslardan aldım. Kahvaltı öğününe dışarıda para vermek bazen çok pahalıya mal oluyor. O yüzden hazır aynı airbnb'de 1 hafta boyunca kalacağımı düşünerek dolaba alışveriş yapmak daha mantıklı geldi. 

Alışveriş sonrası yoluma çıkan şehir kilisesini de gezmeden geçmedim. Çok ahım şahım bir yapı değil. Daha nelerini gördük dedim içimden. Ağrılarımın şiddeti içimdeki kültür aşkını yendi ve günün geri kalanını evde geçirmeme neden oldu. 

Akşamüstü, hem kuzeyde olmamın getirdiği çok güzel batan güneş fenomenini yakalamak hem de yemeği aradan çıkartmak için tekrar dışarı çıktım. Gün batımını Kortrijk şehrinin simgesi Broel Kulelerine gittiğimde gün neredeyse kaybolmuştu. O yüzden yakaladığım son güneş ışığı kulelerin ancak üstüne vuruyordu. Hangi konuda profesyonel olursanız olun, yorgunluk hedeflerinizin önüne geçebiliyor. Yıllarımı gün batımlarında çekim ayarlayarak geçirdiğim göz önüne alınırsa, bir terzi kendi söküğünü dikemez sorunsalıyla karı karşıyaydık. Çok halim olmadığından hızlıca bir friteure girip yemeğimi söyledim. Friteur denilen kızartmacılarda patates ve dondurulmuş şarküteri ürünleri satılıyor. Belçika'nın en çok tercih edilen restoranları bu sağlıksız kızartmacılar. İnanılmaz bir lezzet de söz konusu değil. Ucuz olması ise bir artı. Yukarıdaki tavuk schnitzelli tabağı 5 Euro'ya yedim. 

Eve döndüğümde kendimi çok da iyi hissetmediğimi fark ettim. Bir yeşil çay yaptım kendime. Lipton'un Avrupa Birliği ülkelerinde satılan poşet çaylarda plastik kullanmama hassasiyetini yukarıdaki ambalajda görüyorsunuz. Biz gözden çıkarılabilir toplum olduğumuz için bize plastiklisini iteliyorlar. Teşekkürler Kapitalizm.