Güneydoğu Asya 10. Gün Phuket

Phuket

Her wifi bulduğumuzda çeşitli selfieler olsun, manzara fotoğrafları olsun, pek damak tadımıza uymasa da görsel olarak güzel olan yemekler olsun bir çok şey paylaştık sosyal medyadan bu gezi süresince. Bu da tabi ki hasete yol açtı arkadaşlarımız arasında ve yukarıdaki muson manzarası ortaya çıktı. Güneydoğu Asya'ya Eylül ayında bir seyahat düzenlemeden önce mevsimsel durumlara bakıyorsunuz haliyle. Genel olarak Ekim ayına kadar yağmurlu sezon olarak geçiyor coğrafyaya göre küçük değişiklikler gösterse de. Bu bilgiler "Yeter ulan içim şişti otur otur" şeklindeki yaz sonu sıkılmalarımda beni Dünya'nın başka coğrafyalarına yönlendirecekti fakat bir baktım ki muhteşem Türkiye Cumhuriyeti pasaportum bana fazla macera şansı bırakmıyor. Maldivler, Zanzibar, Güney Afrika gibi alternatiflerin arasından tabii ki isterse çamurdan olsun Güneydoğu Asya galip geldi.  Hemen söyleyeyim hiç pişman değiliz, hatta çok acayip avantajları olduğunu düşünüyoruz buraları yağmurlu sezonda gezmenin. Turistik yerler tıklım tıklım değil mesela, oteller daha ucuz. 14 Günlük seyahat boyunca yağmurun bizi en çok zorladığı günü okuyacaksınız birazdan. Yine de en güzel günlerimizden biriydi.

 

Sabah kahvaltısının ardından yürüyerek panaromik bir şehir turu yaptıktan sonra yağmurun geleceğini bildiğimizden araba kiralamaya karar verdik. Bir de Koh Phi Phi adası için tur bakmaya başladık bir sonraki gün için. İşte yazının burası blog yazmaya başlarken düşündüğüm konsepti doğrular nitelikte. Aslında ben gerçekten Bangkok'tan araç kiralayıp Singapur'a kadar gitmeyi ve orada arabayı teslim etmeyi hayal etmiştim ama maalesef bu konuda Avrupa kadar iyi bir sisteme sahip başka coğrafya yok. Toyota Vios marka aracımızı 1 günlüğüne 90 TL'ye kiraladık. Amacımız bir yarımada olan Phuket'in her yerini bir günde gezmekti.

Tersliği farketmişsinizdir. Buralarda sağdan direksiyon soldan akan trafik var. Sinyal kolu da sağda olduğundan her sinyal vermek istediğimde silecekler deli gibi hızlanıyordu ama 10 dakikada alışıyor insan. 

Denize giremeyeceğimizi biliyorduk ama belki bi ayağımızı sokarız hevesiyle yarımadanın en kuzeyindeki Mai Khao plajına geldik. Videoda da gördüğünüz gibi memleketten çıkınca "bu yağmurda beyaz giyme söz olur" diyeni olmadığı için Eda'nın kostüm yine yazlık. Bu arada ne yağıyor mübarek desek de hava sıcaklığı yine 28lerdeydi. Burada hiç değişmiyor. 

 

İki enteresan şeyden bahsetmek isterim burada. Yukarıdaki karışık baharatlı kuruyemiş. Resimde gördüğünüz kurutulmuş chili biberinden tatma gafletinde bulundum. Bizim kurufasülyenin içine attığımız ya da tava ciğerinin yanında verdiğimiz biberleri düşünün, onun 5 katı daha acı bir biber. Ya arkadaş manyak mısınız çerez olarak bu yenir mi? Ağzımın acısını dindirmek için hemen altındaki fotoğrafta bulunan güzellik suyundan 1 şişe diktim hemen. En alttaki fotoğraf da köy gibi bir yer olan Mai Khao'nun benzin istasyonu. Daha doğrusu benzin otomatı. 

En alttaki tabela diyor ki "hacı deprem oldu mu bu deniz kabarır, buralardan içeri kaçın."

  

Normalde çok güzel koylar var yolumuzun üzerinde ama hava malum.

Bu fırtına bile insanların denize olan sevgisini bitirmemiş. Bu havada böyleyse güzel havalarda nasıldır diye düşünüyor insan. Bu plaj Patong plajı. Daha önceki yazıda da söylediğim gibi Bodrum'a çok benziyor Phuket. Böyle küçük turistik kasabalar var sahil boyunca. Burada Yemek yemeğe karar verdik. Daha ucuz yerler vardı ama biz nedense Hard Rock Cafe'de yemeği tercih ettik. Çok da memnun kalmadık. 90 liraya araba kiralayıp, 55 liraya otelde kalabildiğin bir şehirde iki kişi sıradan bir yemeğe 130 lira vermek mutsuz etti. Aslında Avrupa'da aynı yemeğe 50 Euro verirdik. Burada böyle bir psikolojiye giriyorsunuz. Her şey çok ucuzken neden fazla para ödüyorum diye.

  

Patong'da ciddi bir otopark sorunu var. Şehirde yarım saat dolaştık arabayı park etmek için. Sadece sahilde park yerleri var. Kasabanın içi de ölüdeniz gibi. Bir sürü bar, restoran ve otel var. Biraz Pattaya'ya da benziyor ama oranın daha edeplisi. 

 

Normalde sahilden gidip Promthep burnunda günbatımını yakalamak gibi bir planımız vardı ama hem yetişemedik hem de bu fotoğraf için güneş gerekiyor. Bizim güneşimiz hiç olmadı o gün Phuket'te. Bu yüzden New York'taki Özgürlük Heykeli boyutundaki Büyük Buda heykelini de görmeye gitmek yerine küçük kasabaları dolaşıp insanlarını gözlemlemeyi tercih ettik. Sahilden sahilden Phuket şehir merkezindeki otelimize geri döndük.